ETEGiMDE KELEBEKLER

Dikişi seviyorum, yeni şeyler dikip üretmeyi de seviyorum. Afyon'da kumaş almak isterseniz kumaş satan dükkanları gezmeniz gerekir ya da cumartesi pazarındaki kumaş satan bir bey amca var. Metrelik parça kumaşları oldukça uygun fiyatlara veriyor. Oraya uğrayıp yığınların arasında biraz kaybolmanız gerekiyor.

Eğer sürekli müşteriyseniz ya da pazarlık seviyorsanız daha da cazip fiyatlarla kumaşlar satın alabiliyorsunuz. 

Ben bu kelebekli kumaşı ilk gördüğümde vurulmuştum. Parçaların arasında bana denk geldi diye de sevinmiştim. 

Nihayetinde kelebekler 1 TL' ye benim oldu . 

Öncesinde bluz dikmeyi düşünüyordum lakin bu güzel deseni kesmek istemedim. Elimdeki yine parçalardan elime geçen lacivert kumaşı astar olarak olacağını düşündüm. Astar da yine aldığım 1 TL'lik kumaşlardan. İkisininde renkleri uyunca etek olmasını daha uygun gördüm. Ortaya bu kelebekli etek çıktı. 

Etek ya da diğer dikişler olsun pratik kesimi seviyorum aslında. Bu eteği de kalıpsız bel basen ölçüsünde yanlardan biraz genişlik bırakarak diktim. Eteğin lastiğini yine üst tarafa çekerek lastik payını oluşturdum. İç içe astarlanıp ters çevirince dikiş payları iç tarafta kaldı. Böylelikle dikiş payları görünmeyen temiz bir dikiş oldu. Kesimi ve dikişi basit olduğu için fotoğraflamadım. 

Sevgiyle kalın ♥

BOL KÖPÜKLÜ PAZARLAR...

Keyifli bir kahvaltıdan sonra yapılacak en güzel şey bol köpüklü bir türk kahvesi içmek olsa gerek. Bir de yanında çikolata vazgeçilmez.

Bu fincanları Dikiş dünyam 'ın çekilişinde kazanmıştım. Fatma hanım'ı anıyorum her içtiğimde. Bana şans getirmiş olacak ki bir de kitap kazanmıştım Radikal'den o ay.

 Şansı bol olan günler sizinle olsun,

sevgiyle kalın ♥

DOGA'NIN GÜZELLiGi

Hafta sonu biraz uzaklaştık Afyon'dan. Arkadaşımızın düğünü için yollardaydık. Yol üzerinde konaklanacak çok güzel bir yer bulduk. Afyon-Denizli yolu üzerinde Dinar girişinde bulunuyor bu güzel mekan. 

Dinarlılar ve yoldan geçen yolcuların uğrak yeri olmuş. Suçıkan şelalesi diye anılıyor. Suyun döküldüğü yerde 

gölet var içinde kazlar ve süs balıkları var.

DiKiS ASKI UYANIRKEN

Dikiş sevdam aslında çok küçük yaşlarda başladı diyebilirim. Klasik oldu bu cümle ama :)

Bununla ilgili bir anımı paylaşmak istiyorum sizlerle. İlkokula gidiyorum sanırım 4 ya da 5. sınıftaydım. O zamanlar annem dikiş kursuna gidiyor. Okuldan sonra annemin yanına ,okula yakın olan kursuna gidiyorum. Burda dergileri, patronlar, kalıp çıkartmalar renk renk kumaşlar, bir çocuk gözünde ne değişik geliyordu bana. Git gel derken ben demek bir şeyler kapmışım oradan :)

Annemin canım sıkılmasın diye bana teğel yaptırmasıyla epey sevdim ben bu dikişi. Aslında bana keyif veren şey, bir şeylerin benimde yardımımla ortaya çıkmasıydı. Nasıl keyif alıyordum anlatamam. Sonrasında dikiş hocası bana bir oyuncak ayı yapmam için yardım etti. Elde dikerek de olsa minik bir oyuncak ayıcığım oldu. Elimden düşürmediğim belli bir süre tabi büyüyene kadar  :)

Büyüdükçe merakım ve becerim arttı annemin gözetiminde patron çıkarttım, sonra kumaşı kalıpla nasıl keserim onu öğrendim. Boynuz kulağı geçti derler ya benim ki de o hesap oldu annemin teşvikiyle epey yol aldım. Bir şeyleri üretme hevesini tattıktan sonra o hevesin peşinden koşuyor insan.
 Dikiş aşkı bitmiyor, yeter ki zamanın olsun :)

Sizlerin de eminim ki böyle güzel anılarınız vardır. Paylaşmak istemez misiniz :)

Sevgiyle kalın ♥